Ergenliğe girişle başlayan ve neredeyse yaşam boyu yılda birkaç kez yaşanan genital akıntılar, hormonların etkisiyle yaşanan doğal akıntılardır. Pek çok kadın bu akıntılardan dolayı iç çamaşırı kirlenmesin diye günlük pet kullanır ve akıntıların yaşamını olumsuz etkilemesine izin vermez. Zaten kokusuz, renksiz, küçük miktarlarda olan, arada bir yaşanan, normal dışı bir ıslaklık hissi vermeyen akıntılar sebebiyle endişelenmeye de gerek görülmez. Ancak pis kokulu, koyu kahverengi, yeşil, sarı renkli, çamaşırda rahatsız edici bir ıslaklık meydana getiren, sıklıkla yaşanan, koyu kıvamlı akıntılar bir rahatsızlık ya da bozukluğun işareti olabilir. Ayrıca bu akıntılar şiddetli kaşıntı ve yanma hissi yarattığından vakit kaybetmeden jinekologa başvurulması gerekir. Zira kanlı akıntılar rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerini akla getirebilmekte ve en kısa sürede doktora başvurmayı gerektirmektedir.
Hangi akıntılar zararsız olarak görülür?
Her kadının birkaç ayda bir yaşadığı küçük miktarlardaki, renksiz, kokusuz akıntıların her hangi bir sağlık sorunun belirtisi olmadığı, hormon salgılarındaki doğal değişimlerden kaynaklandığı düşünülür. Zira uzun süremediğinden ve her hangi bir şikayete de sebep olmadığından kendiliğinden geçmektedir. Ancak bazı vakalarda kısa sürede geçmez ve yaklaşık bir yıl süre ile aynı şiddette devam eder. Doktora başvuran kadına uygulanan test, tahlil ve muayenelerde de her hangi bir sorun tespit edilemez. Özellikle kadının yumurtlama döneminde miktarı artan ve iç çamaşırı, günlük peti çok sık ıslatan bu akıntıların yumurtlama sürecine yardımcı olduğu bilinir. Rahim ağzının ve tüm genital bölgenin bu dönemde ıslak ve kaygan bir yapıya kavuşması spermin yumurta ile daha kolay buluşmasına yardım etmekte ve döllenmeyi kolaylaştırmaktadır. Adet dönemi yaklaştığında ve gebelik döneminde vajinal akıntıda bu tarz yapısal değişiklikler gözlenmesi normal karşılanır ve bu süreçler geçtiğinde akıntı da normal seyrine döner.
Bir sağlık sorununun belirtisi olan akıntılar hangileridir?
Vajinada, rahimde ya da rahim ağzında bir enfeksiyon, iltihaplanma gibi sorun yaşandığında kadının vajinal akıntıları koyu renkli (kahverengi, sarı, yeşil), yoğun kıvamlı ve aşırı kötü kokulu olur. Bununla birlikte genital bölgede aşırı kaşıntı ve buna bağlı olarak tahriş, yanma hissi, cinsel ilişki esnasında ağrı ve yanma yaşayan kadın jinekologa başvurur. Aynı zamanda bu belirtilerin ilerleyen dönemlerinde kasık ve karın ağrıları ve genital bölgede şişkinlik de meydana gelir. İşte bu şikayetler ya vajina ya da rahimde meydana gelen olağandışı oluşumlardan kaynaklanmaktadır.
Öyle ki vajinada oluşan; mantar, iltihap, enfeksiyon, mikrop, zararlı bir bakteri bu akıntı, kaşıntı ve yanma şikayetlerine sebep olabilmektedir. Rahim ağzında ise; cinsel ilişki esnasında geçen hastalık veya virüs, bu bölgede meydana gelen deformasyon, yara, kanser, polip ya da doğum kontrolü için kullanılan spiralin ipinin yol açtığı bir enfeksiyon normal dışı bir akıntı meydana getirebilir.
Hangi akıntılarda kanser riski söz konusudur?
Eğer kanımsı bir renkte akıntı varsa ve alt karın bölgesinde şiddetli ağrı hissediliyorsa yumurtalık kanallarında bir kanser oluşumundan bahsedilebilir. Ancak adet dönemi dışında veya menopoza girdikten sonra kanam görülüyorsa, rahim kanserinden şüphelenilebilir. Cinsel ilişki esnasında ya da sonrasında kanama, pis kokulu kanlı akıntı olursa rahim ağzı kanseri şüphesiyle doktora başvurulmalıdır. Tüm bunlardan yola çıkılarak altı çizilmesinde fayda vardır ki; eğer vajinal akıntı kanlı ve veya kötü kokulu ise durum ciddiyet arz etmektedir.
Vajinal akıntının tanı ve tedavisi nasıl yapılır?
Normal dışı bir vajinal akıntı şikayetiyle doktora başvurulduğunda, vajinal kültür ya da smear testi ile soruna neden olan faktör kolaylıkla ortaya çıkarılır. Alınan örneğe uygulanan mikroskobik inceleme ile sebep belirlenir. Ardından bu rahatsızlığa neden olan faktörü ortadan kaldırmaya yönelik tedavi uygulanır. Bu bağlamda doktorun bilgi ve önerisi dışında her hangi bir ağrı kesici, antibiyotik türü ilaç kullanılmamalıdır.
Vajinal akıntıları azaltmak veya önleyebilmek adına da dar, naylon iç çamaşırları yerine vücudu sıkmayan, pamuklu çamaşırların tercih edilmesi, vajinanın ıslak kalmaması, kirli olmamasına özen gösterilmesi önerilir. Ayrıca parfümlü, kokulu pet, tampon, prezervatif kullanmamak, doktorun önerisi dışında genital spreylerden uzak durmak da akıntıları önleyecektir. Tüm bunlara ek olarak cinsel partnerleri sık sık değiştirmemek ve cinsel geçmişi bilinmeyen kişilerle ilişkiye girmemek, prezervatif kullanımına özen göstermek önemlidir.
