TR
EN

Gebelik ve Doğum

Dr. Zeynep Taşargöl ile Doğum

Hesaplanan doğum tarihiniz yaklaşıyor, aileniz yanınızda olabilmek için sizden haber bekliyor, belki de “Daha doğum olmadı mı?” sorularından bunaldınız. Maalesef bunun yanıtını ne siz verebileceksiniz ne de doktorunuz. Yanıtı sadece bebeğiniz biliyor ve bunun için de bir kopya vermiyor. Muayeneye gittiniz, her şey yolunda, evinize dönerken bile doğum başlayabilir. Doğuma ortalama bir ay kala bazı değişiklikler olur ama bazı kişilerde bu anlaşılmayabilir.

Bunlar;
Bebeğin doğum kanalına yerleştiği için, karnınızın indiği hissi oluşur… Daha kolay nefes almaya başlar ve bir hafiflik hissedersiniz. Genelde ilk doğumlarda, son haftalarda yaşanırken, sonraki doğumlarda, son ana kadar gerçekleşmeyebilir.

Braxton Hicks kontraksiyonları , daha sık olur ve yalancı doğumla  karıştırılır.

Rahim ağzında değişimler başlar. Yumuşama şeklinde olur hatta bazen birkaç santimetre açılma da olabilir ama bu doğumun başladığı ya da çok yakın olduğu anlamına gelmez.

Nişan gelmesi Gebelikte rahim ağzı da tüm genital sistem gibi bazı değişimlere uğrar. Normalde sert bir bağ dokusu ve az sayıda salgı kanallarından oluşan rahim ağzı dokusu, gebelik ilerledikçe; yumuşar, bağ dokusu azalır, sıvı içeriği ve kanlanması artar, salgı bezleri çoğalır. Hem sayıca hem de büyüklük olarak artan salgı bezlerinin oluşturduğu, kalın, kıvamlı, yapışkan sıvı döllenmeden hemen sonra mukus tıkacını oluşturarak, rahim ağzını kapatır ve bebeğin savunmasına yardım eder. Bu mukus tıkacı doğumun hemen öncesinde atılır ve doğumun başlayacağının habercisidir. Anne adayları bu tıkacın atılmasını, pembe, sümüksü bir kanama olarak ifade ederler. Bu durum doğumun çok yaklaştığının habercisidir.

Su gelmesi, bebeği saran zarların açılması sonucu bol miktarda veya daha az su gelmesi izlenebilir. Bu muhakkak doktorunuzu arama sebebidir. Kasılmalar başlamamış olsa bile, hastaneye gitmeli ve takibe alınmalısınız. Ağrılarınızın kendiliğinden başlaması için bir müddet bekledikten sonra, olmazsa, doktorunuz, bebeğinizin açık zarlardan enfeksiyon kapmaması için doğumu başlatacaktır.

Doğum Çeşitleri:

Normal Doğum, 38- 42. haftalar arasında rahmin istemsiz bir şekilde kasılmasıyla tek bebeğin rahim dışına plasentası ile birlikte anneye zarar vermeden vajinal yolla doğmasıdır.9 ay boyunca duran ve rahat olan rahim gebelik sonlarına doğru çeşitli sinyaller alıp kasılmaya başlar. Bu başlangıç neden kaynaklanıyor, nasıl oluyor tam olarak belli olmamasına rağmen, çeşitli fikirler öne sürülmüştür. Gebe kadınların büyük bir kısmı ise beklenen doğum tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce doğum eylemine girer.Doğumun olabilmesi ve rahim açılabilmesi için düzenli aralıklarla kasılmalar oluşabilir ve bu kasılmalarla birlikte, rahim ağzının açılmasına engel bir durum söz konusu değildir. Rahim açıldıktan sonraki süreçte ise bu kasılmalar bebeği rahim dışına iter ve bebeği uygun pozisyona getirerek önünde bir engel bulundurmaz.

Doğumu 3 kısma ayırırsak ilk evre rahmin kasılmalarıyla başlar. En uzun süren evredir. 14- 16 saat sürebilir. Rahim ağzının açılmasına kadar sürer. Kasılmalar önce 10- 15 dakikada bir gelmeye başlar. Sonra daha kısa sürelerde gelmeye ve şiddeti artmaya başlar. En son 3 dakikada bire düşer ve 1 dakika kadar sürebilir. 

2. evre rahmin açılmasıyla bebeğin çıkmasına kadar geçen süredir. Birkaç dakikadan birkaç saatte kadar sürebilir. 

3. evre ise bebeğin çıkmasından sonra bebeğin eşi denilen plasentanın çıkmasıyla sonlanmaktadır. Yaklaşık 10 dakika ile yarım saat arasında değişir. Kasılmalar bu dönemde de devam edebilir. Bu evredeki kasılmaların amacı plasentanın yırtılmasıyla oluşan kan damarlarının kapanmasını sağlayıp kanamayı azaltmaktır.

 

NORMAL DOĞUMUN AVANTAJLARI:

  • Fizyolojiktir.
  • Doğa, doğumu en son vajende sonlanan bir kanaldan bebeğin çıkışına göre ayarlamıştır.
  • Anne, anestezi almadığı için bebeğini hemen yanına alıp onun sesini duyabilir.
  • Belki uzun süren bir mücadele yaşanmıştır ama kısa sürede normal hayata dönülür.

 

NORMAL DOĞUMUN DEZAVANTAJLARI:

  • Ağrılı, yıpratıcı bir süreçtir,
  • Uzun sürer,
  • Sonrasında olabilecek sekeller ağırdır, idrar yollarında ve bağırsaklarda sarkma,
  • Vajende toparlanması güç hasarlar oluşabilir. Bunun da tamiri zordur,
  • Doğum kanalında bebekte çeşitli hasarlar meydana gelebilir
  • Kanama olabilir.

 

NORMAL DOĞUM ESNASINDA HANGİ DURUMLARDA
HASTANEYE BAŞVURULUR?

Gerçek doğum sancıları başladığı zaman gebe bunu diğerlerinden farklı olduğunu anlamalı, ağrıların başlamasıyla özellikle sümük gibi bir akıntının gelmesi ile hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Bu adeta doğumun habercisi olabilir.

Yine bebeğinizin hareketlerinde bir azalma hissettiğiniz durumlarda hastaneye başvurmanızda fayda vardır. Bebeğin sıkıntıya girmemesi için bu çok önemlidir. Özellikle de bu durum genelde NST ve ultrason ile doktorunuz tarafından değerlendirilir. Ayrıca, suyun gelmesi doğum sancılarının başladığının bir göstergesidir. Kanamalar ise gebelik boyunca çok riskli bir durum arzeder. Az veya yoğun kanamalar doğum habercisi ya da gebeliğinizde doğru gitmeyen bazı problemlerin ortaya çıkacağını işaret eder.                                

NORMAL DOĞUMUN KOLAY OLMASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

  • Doğum öncesi enerjinizi üst düzeyde tutacak şeker içerikli yemekler tüketilebilirsiniz.
  • Doğum öncesi yoga, sağlıklı olmanız açısından iyi görünmenizi sağlar. Bebeğimin de sorunsuz bir biçimde doğmasına yardımcı olabilir.
  • Kendinizi tutmayın ve çekinmeden bağırın.
  • Ağrı sırasında düzenli nefes alıp vermek kendinizi ve bebeğinizi çok rahatlatır.
  • Doğum yaklaştıkça her yerde doğum sancılarınızı tutacakmış gibi her zaman hazırlıklı olmalısınız. Çok uzun yolculuklara da son haftalarda çıkmamaya özen gösterelim.

2)Ağrısız doğum
Gebelerin biraz endişeli karşıladığı acaba nasıl olur? Nasıl yapılır? Ya da sorun olur mu? dediği epidural anestezi aslında büyük bir kolaylık artık. Her işte olduğu gibi bunda da eğer tecrübeli bir hekim karşısındaysanız belki de bu kadar endişenin yersiz olduğunu hemen fark edeceksiniz. Normal doğumun ağrısını hissetmemek daha az riskli ama daha konforlu olmak ya da sezaryende bebeği hemen kucağınıza almak lüks değil artık.

Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan hoş olmayan bir hisdir. Baş ağrısı, diş ağrısı, karın ağrısı bunlardan en şiddetli olanı ise doğum ağrısıdır. Buradaki ağrının sebebi bebeğin inmesi ve rahmin kasılmasıdır. Epidural anestezi vücudun belden aşağısında belirli bir bölgede ağrının iletimini engelleyen bölgesel bir anestezi çeşididir.

Hayatta en güzel duygulardan biri anneliktir. Bebeğini kucağa almak, emzirmek, hissetmek ve onunla vakit geçirmek, bunları yaşayabilmek için ise önce tabiî ki bebeği doğurmak gerekir. Fakat çoğu kadın doğum ağrılarından çekinir, nasıl altından kalkacağını düşünür, hatta sadece bunun için farklı bir yöntem tercih edebilir.

Bu yüzden doğum ağrılarının giderilmesi anne için çok önemlidir. Hedef doğum eylemini etkilemeden, bebeğe ve anneye zarar vermeden ve sağlıklı bir şekilde bu ağrıyı azaltmaktır. Çeşitli şekillerde bu yapılabilir. Bunlardan en çok tercih edilen yöntem epidural analjezidir. Adı epidural bölgeye anestezi yapıldığı için böyle anılır. Bu yöntemde gebe bu ağrılardan kurtulur. Diğer taraftan doğum için gereken trafik akar, bebek zamanla ilerler, kasılmalar devam eder fakat anne ağrı çekmez. İşte etkili, güvenli, sağlıklı ve kolay bir yöntem. Merak edilen ve bu yöntemi tercih edecek olan gebelerin öğrenmek istediği epidural tekniğinde sıkça sorulan ben ıkınabiliyor muyum? sorusudur. Gebeler doktorlarının istediği zaman da ıkınabilir.

Nasıl Yapılır?
Bu anestezi, tecrübeli ve işinin ehli bir anestezi doktoru tarafından yapılır.İster normal doğumda ister sezaryen de olsun anne yan yatırılır. Dizlerin hastanın karnında doğru çekmesi sağlanır. Amaç iğneyle uyuşturulacak alanı doktora net bir şekilde göstermek ve alan yaratmaktır. Bu arada çenenin en uç noktası göğse doğru bastırılırken dizler daha da karna çekilir, sırt maksimum kamburlaşır, bel kısmı belirginleştirilir.

Anestezi yapılacak alan enfeksiyondan korunmak üzere önce silinir ve temizlenir. Çünkü bu bölge dikkat edilmesi gereken önemli bir yerdir. Doktor steril eldivenini giyer, o bölgeye de ortası delik steril bir bez serilir. Öncelikle çok ince bir iğne yardımıyla o bölge uyuşturulur. Bu yapılırken hastanın hareket etmemesi çok önemlidir. Hastanın duyduğu ve duyacağı maksimum acı bu kadardır. O bölge uyuşmuş ve artık gerçek anestezi için epidural bölgeye girilebilir. Buraya girmek için, içinde ince bir iğne olan dışında yol bulucu dediğimiz kateter yerleştirilir sonra iğne çıkarılır kateter içerde kalır. Kateter hareket ettiğinde çıkmaması için doktor tarafından hastanın beline bantlanır. İlaçlar bu kateter yardımıyla verilir. İşlemin bittiği söylendiğinde hasta gerçek pozisyona yani sırtüstü dönebilir.

Ne Zaman Uygulanır?
Gebenin vajinal muayenesinde eğer rahim ağzı 4 cm ye ulaşmışsa ya da rahimağzı inceliği % 60 olmuşsa bu işlem gerçekleşebilir.ister normal doğum ister sezaryende epidural anestezi kullanılsın sonrasında ağrı kontrolü için belde bulunan kateter kullanılır ve buradan ağrı kesiciler enjekte edilebilir. Genellikle bir pompa sistemi yardımıyla bu gerçekleştirilir. Annenin eline bir düğme verilir. Bu dümenin bir ucu pompaya bağlıyken pompanın bir ucu da katetere bağlıdır. Anne düğmeye bastığında pompa çalışır ve belinden ağrı kesici verilir. Yani ağrı ve ağrı kesici düzeni annenin eli altındadır. Basıldıktan yaklaşık 15 dakika sonra ağrı hafifler ve geçer. Bu düzenek ağrı olduğu sürece devam edebilir. Kateterin çekilmesi de ağrısız ve acısız bir şekilde olur. Sadece 5 sn içerinde doktor belden bu kateteri çeker ve o bilgeye küçük bir bant yapıştırır. Bantta 1 gün sonra kendiliğinden çıkar.

Hangi Hastalara Epidural Anestezi Uygulanamaz?

  • Öncelikle anne eğer bu anesteziyi kabul etmiyorsa ve diğer yöntemler kullanılabilecekse
  • İğne yapılan bel bölgesinde ya da vücutta enfeksiyon varsa
  • Kanama-pıhtılaşma bozukluğu bulunan hastalarda
  • Kafanın içinde tümör, kanama, iltihap gibi yer kaplayıcı lezyon varlığında
  • Epidural anestezi tercih edilmez.

 

Yan Etkileri Nelerdir?
En sık karşılaşılan yan etkisi tansiyon düşmesidir. Bunu önlemek amacıyla hastaya ameliyat öncesi yeterince sıvı takviyesinde bulunulur.

Bulantı, kusma, baş dönmesi, başta karıncalanma, halsizlik

Baş ağrısı görülebilir. Fakat bu duruma tecrübeli bir anestezi doktoru yaparsa az rastlanır. Sebebi omurilik sıvısının ilaç zerk edileceği zaman biraz fazla dışarıya sızmasıdır. Geçicidir, bu yüzden anestezi doktorları bol sıvı tüketilmesini hatta kafeinli sıvılar içilmesini önermektedirler.

Operasyon sonrası bazen dizlerde ya da ayaklarda hissizlik ya da tutamama olabilir. Bu durum hastaları biraz endişelendirir. Fakat bu geçici bir durumdur. Önemli olan zamanla bu hissizliğin azalması yavaş açılıyor olmasıdır. Eğer 1 gün geçmesine rağmen bu durum değişmezse hasta tekrar değerlendirmelidir.

Çok nadir de olsa enfeksiyon olma ihtimali ya da alerjik reaksiyonlar görülebilir.

Anestezinin tutmaması ya da tek taraflı olması durumunda kateter tekrar takılır

Bazen idrar yapmada zorlanma olabilir.

 

3)Sezaryen
Vajinal doğumun güvenle tamamlanmasının mümkün olmadığı durumda, vajinal doğumun anne, bebek ya da her ikisi için problem yaşatması riski varsa, vajinal doğum denenmesine rağmen doğum başlatılamamış ya da devam ettirilememişse sezaryen yapılır.

 

Sezaryen Yapılacak Durumlar Nelerdir:

1. Bebekle ilgili durumlar:

  • Bebek sıkıntıya girmişse
  • Bebek ters geliyorsa ( makat, yan, alın, yüz)
  • Çoğul gebelik
  • Bebekte anomali varsa (hidrosefali, teratom gibi)

2. Anneye bağlı durumlar:

  • Önceden geçirilmiş sezaryen
  • Hipertansiyon, diabet
  • Viral enfeksiyonlar (HIV, HCV, HSV)

3. Doğuma bağlı durumlar:

  • Baş ile annenin kemikleri arasında uygunsuzluk varsa
  • Doğum eylemi uzamış ise ve ilerlemiyorsa
  • Bebek 4000 gr dan büyükse

4. Plasentaya bağlı durumlar:

  • Plasenta previa (eşin önde olması çıkışı tıkaması)
  • Plasenta dekolmanı (eşin erken ayrılması)
  • Kordonun erken olarak kanaldan çıkıp sıkışması

 

Sezaryen'in Avantajları:

Ağrı hissedilmez

Bebekle ilgili problem yaşanması çok nadirdir.

Eğer tüplerin bağlanması isteniyorsa ikisi bir arada yapılabilir.

 

Sezaryen'in Dezavantajları:

Anestezi gereklidir.

Karın katları açılıp tekrar dikilir. Bu da önemsenecek kadar büyük bir durumdur.

Nihayetinde bir operasyondur. Operasyonlarda yaşanan tüm riskler sezaryen için de geçerlidir.

Enfeksiyon ihtimali vardır

Hastanede kalış süresi uzundur

İyileşme süresi uzundur.

  • Op.Dr. Zeynep Taşargöl
    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

    Bu alan üzerinden Dr. Zeynep Taşargöl ile Doğum hakkında sorularınızı ve yorumlarınızı bana gönderebilirsiniz. Verilen yanıtlar tavsiye niteliğindedir. Teşhis ve tedavi için doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir.